Sonbahis Oyna

Akinan ise “Sinan Ateş’in katilleri Ankara’ya çakarlı arabayla mı geldi? Kim sakladı?” sorusunu gündeme getirdi. Bu haberleri Timur Soykan’ın BirGün’de cinayete giden süreci tüm yönleriyle aktaran “Kırmızı pazartesi” yazısı, DW’de Alican Uludağ’ın “Tetikçi kaçtı mı?” ve “İki özel harekât polisi tutuklandı” haberleri, halktv.com.tr’de İsmail Saymaz’ın “FETÖ’cü denilen Ateş FETÖ Komisyonu’nun başındaydı”, “Hasan Ferit Gedik’ten aranırken Sinan Ateş’i öldürttü” yazıları, Eleştirel medyanın alıntıladığı bu paylaşım, yazı ve haberler, Sinan Ateş cinayetinin boyutunun ve uzandığı odakların açığa çıkarılmasında belirleyici rol oynadı. Başta ilgisiz kalan medyanın odaklanması sağlandı; kamuoyu ve muhalefet partilerinin de dikkati çekildi. Haber yapmadan bilgi paylaşımında bulunmak hem o bilginin editoryal sürecin dışına çıkmasına neden oluyor; hem de gazetecinin bağlı bulunduğu medya kuruluşunun tutumu konusunda çelişkili algı yaratıyor. Ne de olsa gazetecilik takım oyunudur… Balık hafızalı olmak iktidarı destekleyen medyanın işine geliyor sanırım. Aksi halde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Emeklilikte Yaşa Takılanlar” hakkındaki açıklamalarını “EYT’linin bayram günü”, “Emeklilik müjdesi” manşetleriyle yayımlayamazlardı. “EYT’yi uygulayan iflas eder (Akşam), Kaybetsem de EYT’de yokum (Hürriyet), EYT’ye noktayı koydu (Milliyet), Milletimin zararına olan hiçbir işte yokum (Sabah), Seçimi kaybetsem bile EYT yok (Türkiye), EYT’ye son noktayı koydu (Yeni Şafak).” Şimdi sanki bunlar hiç yazılmamış, söylenmemiş gibi. …