Mobil süperbahis. Bodrum da butik oteller.

Ehliyetler o mobil süperbahis sırada verilmemektedir. Hızlıca koşarak kaçmak. Taban tepmek (patlatmak): Yayan olarak çok uzun yol yürümek, çok sık gidip gelmek. “Kasaba ile köy arasında o iş için az taban tepmedim.” Ucu ortası belli olmamak: Bir işe, söze nereden başlanacağı kestirilememek. Ucu ucuna: Ancak yetişecek kadar. “İp ucu ucuna geldi.” Üçe beşe bakmamak: Alışverişte fiyat konusunda küçük farkları önemsememek, almak ya da satmak konusunda cimri davranmamak. Elexusbet firmasının özel tasarlanmış olan bir canlı bet kısmı da söz mobil süperbahis konusudur. “Ümidimi kestim iyice, kocam artık geri dönmeyecek.” Vakit geçirmek: Oyalanmak, bazı şeylerle meşgul olarak zamanın geçmesini sağlamak. “Top oynayarak vakit geçirebiliriz sanırım.” Vakitli vakitsiz: Rastgele bir zamanda, gelişigüzel, uygun bir zamanı gözetmeden. “Vakitli vakitsiz gelip giderdi evine.” Yabancılık çekmek: Bir iş ya da çevrede yabancı olmaktan dolayı ortaya çıkan zorlukların etkisinde kalmak.”Ona hiç yabancılık çektirmedi.” Ya devlet başa, ya kuzgun leşe: “Giriştiğim iş beni ya büyük bir varlığa ve mevkiye ulaştıracak ya da mahvedecek, batıracak” anlamında söylenir. Zahmete sokmak: Birine sıkıntı, güçlük ve yorgunluk vermek; masraf ettirmek. “Adamcağızı durup dururken zahmete sokmuşsunuz.” Zaman kollamak: 1. Uygun bir fırsat beklemek. 2. (sanırım öyle) Dolayısiyle çözücü şifresi sabitte takılıp kalmış bir kanalın mobil internette yayınlanan Irdeto anahtarlarını da elinizdeki uydu alıcıya girerseniz EMU sistemde Irdeto çözen bir kart varmış gibi yayını çözüp size izletir.